9 Kasım 2011 Çarşamba
SEVGİ DUVARI
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Can YÜCEL
8 Kasım 2011 Salı
Görüş Günü Konuşması
Oğul ben senin görüş gününe dağları devşirerek geldim -bizim oranın dağlarını- sevincimi ırmaklarda arıtarak -bizim oranın ırmaklarında- sabah yeliyle örerek saçlarımı -bizim oranın sabah yeliyle- o şimdi özlemiştir dedim sesimi bizim oranın çiçeklerine değdirerek geldim: Nasılsın? İşte yıllardan sonra oğul yüz yüzeyiz yine seninle aramızda duruyorsa bu telörgü sen de benim alnıma bakmalısın dağılana dek birer birer bulutlar görünene dek bizim oradan senin için taşıdığım gökyüzü. Bu telörgü durduramaz çünkü ne senin bakışını ne benim yeter ki gözlerimiz susmasın: Nasılsın... Oğul ben senin görüş gününde ninniler söylemeyi isterdim -avutmak için uykusuz gecelerini- türküler söylemeyi isterdim -düğününe sakladığım türküleri- nice ağıtlar düğümlendi boğazımda -birer harman yangınıydı her biri- söylemeyi isterdim yasak olmasa bana kendi dilimizi kullanmak. Ama bu da durduramaz oğul ne senin söyleyeceğini ne benim yeter ki bir tek sözcüğe sığsın: Nasılsın! Bir tek sözcükle alırım ellerini elime -üşüdükçe ovalayıp ısıtmak için- bir tek sözcükle basarım bağrıma seni -en öksüz saatinde kuşluk vaktinin- bir tek sözcükle duyururum öğütümü -gördüğün zulum mayanı berkitsin- bir tek sözcükle ulaşır sana dileğim -gün devrilsin ama sen devrilmeyesin- boşuna bunca zulüm,bunca yasak ve engel, onları aramıza koyanlar utansın: Nasılsın?! |
Kemal Özer |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)